...

“Denizcilik Tarihi ve Piri Reis Araştırmaları İstişare Toplantısı” Gerçekleştirildi

04.07.2025

Piri Reis Üniversitesi, denizcilik tarihi ve Piri Reis üzerine yapılan akademik çalışmalara katkı sunmak, ortak araştırma stratejileri geliştirmek ve iş birliği fırsatlarını değerlendirmek amacıyla önemli bir bilimsel etkinliğe ev sahipliği yaptı. “Denizcilik Tarihi ve Piri Reis Araştırmaları İstişare Toplantısı”, akademisyenleri, uzmanları ve ilgili kurum temsilcilerini bir araya getirerek Türk denizcilik mirasının dünü, bugünü ve geleceğine dair kapsamlı bir platform sundu.

Açılış Konuşmalarıyla Başladı

Toplantı, Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Ziya SÖĞÜT, Mütevelli Heyeti Üyesi Oramiral (E) Metin ATAÇ ve Denizcilik Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Sayın Prof. Dr. İdris BOSTAN’ın açılış konuşmaları ile başladı. Piri Reis Üniversitesi’nin denizcilik alanındaki misyonuna vurgu yapılan konuşmalarda, Piri Reis’in tarihsel mirasının bilimsel çalışmalarla daha derinlikli bir şekilde ele alınmasının önemi vurgulandı. Açılışta ayrıca, denizcilik tarihi çalışmalarının disiplinlerarası bir yaklaşımla ele alınması gerekliliğine dikkat çekildi.

Türk Denizcilik Tarihine Genel Bakış

İlk oturumda, Osmanlı döneminin denizcilik politikaları ve kurumsal yapıları tarihsel bir perspektifle ele alındı. Sunumlar, üç ana başlık etrafında şekillendi. İlk olarak, “Kuruluş ve Yükseliş Dönemi Osmanlı Denizciliği” başlıklı sunumda, Osmanlı İmparatorluğu’nun Akdeniz’deki yükselişi, deniz ticaret yolları üzerindeki stratejik hakimiyeti ve bu dönemde geliştirilen denizcilik teknolojileri detaylı biçimde analiz edildi. Bu sunum, Osmanlı’nın sadece askeri değil, aynı zamanda ekonomik ve teknolojik boyutuyla da denizcilikte nasıl bir güç haline geldiğini ortaya koydu.

İkinci başlık olan “Kaptanıderyalık, Tersâne-i Âmire ve Deniz Gücü Organizasyonu” çerçevesinde, Osmanlı donanmasının organizasyonel yapısı ve idari hiyerarşisi ele alındı. Kaptanıderya makamının görevleri, deniz kuvvetlerinin sevk ve idaresi ile tersane sisteminin işleyişi gibi konular, dönemin belgeleri ve kaynaklarıyla birlikte değerlendirildi. Bu sunum, Osmanlı’nın kurumsal denizcilik anlayışının temel taşlarını aydınlattı.

Üçüncü sunumda ise “Deniz Tarihi Araştırmalarında Osmanlı Arşivlerinin Önemi” başlığı altında, arşiv belgelerinin tarihsel araştırmalardaki yeri ve değeri üzerinde duruldu. Osmanlı denizcilik tarihine dair özgün bilgilerin bu belgeler aracılığıyla nasıl gün yüzüne çıkarıldığına ilişkin örnekler sunuldu. Belgelerin sunduğu detaylı veri, araştırmaların derinleşmesinde vazgeçilmez bir kaynak olarak değerlendirildi.

Tüm sunumlar yaklaşık 10 dakikalık sürelerle gerçekleştirildi ve her biri sonrasında kısa tartışma bölümleriyle zenginleştirildi. Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği bu ilk oturum, Türk denizcilik tarihinin genişliği ve derinliği konusunda çarpıcı bir tablo ortaya koydu.

Modernleşme Süreci ve Deniz Tarihi

İkinci oturumda, Türk denizciliğinin modernleşme süreci çok boyutlu bir yaklaşımla ele alındı. Özellikle denizcilik eğitiminde yaşanan dönüşümler, donanmanın yapısal değişimi ve denizcilik mirasının korunmasına yönelik politikalar tartışıldı. Oturumun ilk sunumunda, “Denizcilik Eğitimi ve Kurumsallaşma” başlığı altında Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan süreçte denizcilik eğitiminin geçirdiği evrim ve bu alandaki kurumlaşma çabaları değerlendirildi. Denizcilik mekteplerinden modern denizcilik fakültelerine uzanan çizgide, eğitimin sadece teknik bilgi değil aynı zamanda stratejik bir birikim sunduğu vurgulandı.

İkinci sunumda, “19. ve 20. Yüzyılda Türk Donanmasının Dönüşümü” konusu ele alındı. Bu çerçevede, özellikle sanayi devrimi sonrası ortaya çıkan yeni teknolojilerin Osmanlı ve Cumhuriyet dönemindeki deniz kuvvetlerine etkisi detaylandırıldı. Buharlı gemilerden modern savaş gemilerine geçiş, askeri reformlar ve donanmanın yeniden yapılandırılması süreci tarihsel belgeler ve görseller eşliğinde aktarıldı. Bu dönüşümün hem taktik hem de kurumsal düzeyde önemli bir kırılma noktası olduğu vurgulandı.

Son olarak, “Müzecilik ve Deniz Mirası Politikaları” başlıklı sunumda Türkiye’de deniz tarihine ait maddi ve manevi mirasın korunmasına yönelik uygulamalar üzerinde duruldu. Deniz müzelerinin işlevi, koleksiyon politikaları ve toplumla kurdukları etkileşim tartışıldı. Bu bağlamda, denizcilik tarihinin yalnızca akademik değil, aynı zamanda toplumsal hafızada da yaşatılması gerektiği vurgulandı. Oturum, katılımcıların katkılarıyla zenginleşirken, denizcilik mirasının gelecek kuşaklara aktarılmasında izlenmesi gereken stratejiler üzerine verimli fikir alışverişleriyle tamamlandı.

Ortak Hedefler, Stratejiler ve İşbirliği Olanakları

Günün son oturumunda, denizcilik tarihi araştırmalarının bugünkü konumu ve gelecekte izlenebilecek stratejik yollar kapsamlı bir şekilde ele alındı. “Ortak Hedefler, Stratejiler ve İş Birliği Olanakları” başlığını taşıyan oturumda, Türkiye’de denizcilik tarihi alanında yürütülen çalışmaların genel durumu değerlendirilirken, bu alandaki akademik ve kurumsal eksiklikler de yapıcı bir dille tartışıldı. Mevcut akademik yayınlar, yürütülen projeler ve faaliyet gösteren araştırma merkezleri üzerinden yapılan değerlendirmelerde, Türkiye’de denizcilik tarihi alanının gelişmeye açık bir potansiyele sahip olduğu vurgulandı.

Oturumun bir diğer önemli konusu ise uluslararası akademik iş birlikleri oldu. Yurt dışında deniz tarihi üzerine çalışan üniversiteler, enstitüler ve müzelerle kurulabilecek ortaklıkların önemi gündeme taşındı. Bu tür iş birliklerinin sadece bilgi alışverişiyle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda ortak projeler, yayınlar, sempozyumlar ve öğrenci/akademisyen değişim programları gibi birçok alanda somut sonuçlar doğurabileceği ifade edildi.

Son olarak, geleceğe yönelik akademik ve kurumsal yol haritası önerileri paylaşıldı. Bu çerçevede, disiplinlerarası yapıya sahip deniz tarihi araştırma merkezlerinin kurulması, lisansüstü öğrenciler için burs ve araştırma desteği programlarının yaygınlaştırılması, dijital arşivlerin geliştirilmesi ve kamu ile özel sektörün bu çalışmalara daha aktif şekilde dahil edilmesi gerektiği yönünde öneriler sunuldu. Oturum, Türkiye’nin denizcilik tarihine dair ulusal ve uluslararası düzeyde daha güçlü bir akademik ağ oluşturulması gerektiğine dair ortak bir farkındalıkla tamamlandı. Katılımcıların katkıları, gelecekte izlenecek adımlar için somut bir zemin oluşturdu.